Kariyerimi Nasıl Yönetmeliyim
“Kariyer”
kavramı günümüzde çok sıkça karşılaştığımız bir kavram. Hatta daha çocukluk
eğitimimiz sıralarında, büyüyünce ne olacaksın sorularıyla başlıyor. Çocukluk
dönemimizi hatırladığımız zaman o yaşlardayken bile bir rol modelimizin
olduğunu fark ediyoruz. Henüz mesleği tanımadan ne iş yaptığını bilmeden o
mesleğe ilgi duymaya başlıyoruz; mesleğin
itibarı, iyi getirisi var diye. Ya da yakınlarımız
o işi yapıyor diye.
Günümüzdeki
durum nedir? Çocukluğumuzdan farklı
olduğunu mu düşünüyoruz? Bugün çoğu
öğrenci ya da mezun ne iş yapmak istiyorsun sorusuna neye göre cevap veriyor
sizce?
Cevaplarında
ya maaşı dikkate alıyor ya da mesleğin halk içerisinde ki itibarını. Belki de
çalışma saatlerini ve şartlarını. İyi bir gelir sağlıyor mu, hafta sonları
tatil mi? Yan hakları neler? Elbette ki bunlar da bir işi seçmek için önemli
kriterler olabilir fakat önceliklerimiz olmamalıdır. Aslına bakarsanız meslek
seçimi çok kolay değil ama çok zor da değildir. ’’Ben kendimi ne kadar tanıyorum ’’
her şey burada başlıyor. Kendinizi ne
kadar iyi tanırsanız işiniz o kadar kolaylaşıyor. Kendinizi tanımanız
noktasında İstanbul Üniversitesi Kariyer Geliştirme Merkezinin web sitesinde
ücretsiz kullanımınıza sunulan “Kendini Değerlendirme Envanterinden”
yararlanabilirsiniz. Bu envanter ile ilgi, yetenek, beceri ve eğilimlerinizi
kariyer hedefiniz doğrultusunda gerçek bir zeminde değerlendirebilirsiniz.
Değerlerinizin farkına varıp kendi değerlerinize uygun işlere odaklanabilirsiniz.
İşinize
ne kadar değer veriyorsanız o işe gönül vermişsiniz ve gereklerini yerine getirmeniz
gerektiğini biliyorsunuzdur.
Ailemizin
istediği için ya da komşumuz sen bu işe yatkınsın dediği için meslek seçmiyoruz. Çünkü
meslek seçimi eş seçimi gibidir. Ne kadar doğru seçim yaparsanız o denli mutlu
olursunuz. Mutlu aile yaşantısı kariyerimizi, mutlu iş yaşantısı da ailemizi
etkiler.
Meslek
seçiminde ki en önemli unsurlardan hep bahsedilir: Kişinin yetenekleri, becerileri,
değerleri, ilgileri, kişilik özellikleri, iletişim becerileri, güvende olma ihtiyacı,
bir yere ait olması vb. Bunların yanında tabi ki statü, para kazanma, çalışma
koşulları da dikkate alınır. Sonrasında meslekler araştırılır ve bizim
için en uygun olan mesleği seçmeye gelir aşama. Aksi halde nereye gideceğinizi
ne yapacağınızı bilmez isek, o meşhur söz gibi ‘’hiçbir rüzgar gitmek istediği
yeri bilmeyen gemiye yardımcı olamaz’’. Böylelikle uygun işe karar
vermemiş olursak mutsuz olabiliriz. Bu sebeple işimi severek yaparım demek için
öncelikle kendimizi tanımalıyız ve bu şekilde iş aramaya başlamalıyız. İnsan
kaynaklarında İşe Alım ekipleri de bu görevi yapıyor aslında. Firmanın
ihtiyaçlarına göre alım yapılacak pozisyon belirleniyor, bu işe uygun olan
özellikler, nitelikler sıralanıyor. Bu kriterlere uygun adayları işe almak için
ilan hazırlanıyor ve kariyer portalların da sunuluyor ilanlar. Bu noktada iş
için davet edilecek aday olursanız ve bu görüşmeye ne istediğinizi bilerek giderseniz beceri, yetenek ve
eğitimleriniz bu iş için de uygunsa artık ikinci bir görüşme yapmayı hak edecek
adaylar arasındasınız demektir. Kendinizi de ne kadar iyi ifade ederseniz bu işi
kapacak kişi sizsiniz.
Tam
aksi bir durumu düşünürsek de, sadece cv
taraması sonucu özellikleri pozisyona uygun olduğu için görüşmeye davet edilen
aday, bu işi neden istediğini, hangi yönleri ile işe uygun olduğunu ifade
edemiyorsa, araştırmadıysa, rastgele bu ilana başvuru yaptıysa, bu aday iş için
tüm yetkinliklere sahip olsa da tercih edilmeyecektir. Buradan da anlaşıldığı gibi püf nokta
kendimizi tanımamız, ne istediğimizi biliyor olmamız ve son olarak da iyi bir sunumdur.
Yapmamız
gerekenler sadece kendimizi tanımakla da bitmiyor, öğrencilik hayatımızda bizim
yetenek ve becerilerimize uygun işi bulabilmemiz için birden fazla staj
yapmamız gerekliliği doğuyor. Üniversitelerde artık gönüllü staj uygulamaları
var bunları takip ederek staj yapmak çok ama çok kolay hem meslek tanımak, hem
sektör tanımak hem de kendimizi tanımak açısından gerekli. Ben öğrenciyim nasıl
olsa okul bitince iş bulurum derseniz sizden önce gönüllü stajlarını bitirmiş,
meslek seçimini yapmış adaylardan 1-0 geride başlamış olursunuz hayata. Sonra da istemediğiniz işler için teklifler alır ve bu
işlerde çalışmak zorunda kalabilirsiniz. Sürekli iş değiştirmeniz olumlu
karşılanmayacaktır. Sonrasında ne kadar kararlı olsanız da, başka bir meslekte
ilerlemek istiyorum deseniz de bu durumu iyi açıklamanız gerecektir. Ya da maalesef
gittiğiniz iş görüşmelerde kısa sürelerde meslek değiştirmenizden dolayı meslek
seçimlerinizde tutarlı olmadığınız kanaatine varılacaktır. Ve çok şanslı
değilseniz işe kabul edilmeyeceksinizdir.
Bu
sebeple daha öğrencilik yıllarımızda kariyer planımızı iyi yapmalıyız. Kariyer
planımızda ki gibi her şey günü gününe olmayacaktır belki ama istediğiniz, azmettiğiniz
sürece ‘’doğru işe doğru kişi’’
olabilmek için sürekli gelişeceksiniz ve sonrası devam eden bir kariyer yolu, yolculuğu…
Kariyer planımızı nasıl yapacağız, bir sonra ki yazımızda görüşmek üzere :)
İlk yazı için epey derin bir konuya dalmışsın:-) Ben de kariyer seçiminde ailelerin payı ve sorumluluğuna yönelik bir yazı ile senin yazdıklarını desteklemek isterim. Yazılarını merakla bekliyorum...
YanıtlaSilsevgiler,
Harun K.
Kariyer Danışmanlığı yaptıgım öğrencilerle sık sık bunları konuşuyoruz aslında. Bir danışan öğrencimde bana ilham oldu, aklıma geldiği gibi yazmaya karar verdim. Aile konusunda ki yazını bende merakla bekliyorum :) Teşekkürler, sevgi ve selamlar...
YanıtlaSilYazıyı çok beğendim. Eline sağlık =)
YanıtlaSilTeşekkür ederim :) Umarım faydalı olur gençlerimize ...
SilBu arada yazılar 2 yılda bir geliyor galiba. bu formüle göre yeni yazı 2018 yılda mı? =)
Silyorumunu yeni gördüm :) her dergi döneminde yazı geliyor sanırım. yenilerini yazmak istiyorum ama... :))
Sil